Geçiş dönemlerine uygun bir teknik adam fikri baskınmış Samsunspor’da, okuduğumuz ve duyduğumuz bu.
Aday çok, Hüseyin Kalpar ismi ön plandaymış ama…
Kalpar ismi ile şu mesajı veriyor herhalde kulüp: Futbola bakış açımıza zorunlu nedenlerden dolayı ara veriyoruz!
Biz ve bizim gibi ülkelerde, bir strateji üzerinden değil de, anlık yaklaşımlar üzerinden yüründüğü için hiçbir karar ve uygulama sürpriz olmaz. Futbolun özelinde, sabırsızdır camialar, direkt sonuç odaklıdır.
Bu nedenle, kalıcı bir stil ve kalıcı bir kulüp mottosuna yönelik mesajlar ile yola çıkan Samsunspor’un, Kalpar Hoca’ya yönelmesi eksen kaymasına bir işaret.
Kalpar Hoca, ayrı bir geleneğin temsilcisi zira.
Kalıcı bir stil, kalıcı bir kulüp fikri ile yola çıkamazsınız hoca ile…
Niye mi? Daha gelenekçi, daha sert, oyuncular üzerinde mutlak otorite sahibi olmak isteyen, takımları belki oynadığı oyun ile pek memnun etmeyen ama kimi vakit sonuç almayı bir şekilde başaran ve geçiş dönemleri için akla gelen teknik adam tiplerinden biri olduğu için…
Sadeleştirelim, soru-cevap gidelim:
Soru: Hüseyin Kalpar’la şampiyonluk gelir mi?
Cevap: Gelebilir. Daha önce örneği var. Ama her şeyi içinde bulunduğu koşullara göre değerlendirmek gerektiğini unutmadan.
Soru: Hoca etkisini önce nasıl gösterir?
Cevap: Geçmiş dönemde olduğu gibi, isimlere ve konumlara bakmadan kelle alarak, “Buranın patronu benim” mesajı ile…
Soru: Kalpar’ın takımı nasıl oynar?
Cevap: Topun takımında kalması ile ilgili kaygısı olmadığı için, bekleme oyunu daha idealdir Kalpar takımları için.
Soru: Samsunspor’un yapısı buna uygun mu?
Cevap: Değil. Hem taraftar istemez bu oyunu hem de buna uygun bir oyuncu yapısı olduğu söylenemez. Sistemin asıl aradığı tavşan oyunculardır…
Soru: Kalpar doğru tercih olur mu?
Cevap: Derenin derinliğini ölçmesi gerekenler, alacakları kararla cevap verecektir bu soruya! Ama işleri gerçekten zor... Kendileri de yüzde yüz tatmin olmayacaktır, hangi ismi seçerse seçsin.
YOL AYRIMI
Samet Asatekin gerçekten formsuz, kendisini hedef ve tartışılır hale getirmesinin nedeni bu. Taraftar tavırlı, hatta şikayetçi kendisinden.
Ama aynı Samet’in, geçtiğimiz sezonun ilk devresinin en verimli 2-3 oyuncusundan biri olduğunu da biliyoruz. Hemen hepsi 7 kilit golü vardı Samet’in… Hatta bazıları da jeneriklik.
Bir kenar orta saha oyuncusu için çok değerli bir istatistik onun ki.
Bu pozisyon için sezonda beklenen ve istenen rakama yarıda ulaşmak saygı duyulması gereken bir veri.
İsmet Taşdemir ile başlayan süreçte, belki kötü yaşantıdan, belki odak sorunundan, belki kaybolan özgüvenden dolayı… Eski Samet’in yerinde yeller esiyor bu günlerde.
Net bir çöküntü var ortada, bir travma hali…
Sancaktepe maçında bomboş pozisyonda eli ve ayağı dolaştığı için kaçırdığı pozisyon anlatıyor her şeyi aslında özetle.
Bu Samet’in, o Samet olmadığını…
Samet daha fazlası çünkü...
Dün olduğu gibi bu günde Samet’i, yapabilecekleri şeyler konusunda ikna etmeyi becermek gerekir.
Teknik kadrolar niye var? Ya da profesyonel yöneticiler? Bu ve benzeri problemleri çözmek için de değil mi?
Devreye sığan 7 kilit gol gibi silah varken elde, neden çözülmesin ki bu sorun!
Çözümsüz ise zaten, zarar vermekten öteye geçmeyen bir ilişki kalmış demektir elde.
Bundan, her iki tarafından zarar görüp yara alacağı ve ancak ayrılığın hayır getirebileceği…
YALÇIN’DAN EKSTRA BEKLENTİ
Puantajdaki yediği gol sayısı gösteriyor ki, bu takım kalesini korumakta artık daha iyi. Takım savunmasını geliştirmekten ziyade, Yalçın-Erkam ikilisinin lig üzeri kalite ve performansından bu.
Daha az pozisyon veriyor rakiplerine, hem savunma becerisinden hem geçmişe nazaran daha az bireysel hata yapmasından… Çok basit goller yenerek ceza ödenmiyorsa şimdi, nedeni iyi ve uyumlu bir tandemin yakalanmasından dolayı.
Ama aynı şeyleri hücumda duran toplar ile skora etki etme konusunda söyleyebilmek mümkün değil.
Özellikle Yalçın’dan beklenen daha fazlası, skorer de olması…
Bu potansiyel fazlasıyla var onda. Tecrübeli ve sezgileri yüksek... Fiziksel avantajı da cabası.
Temaslı oyun, duran topların önemini arttırdı günümüz futbolunda.
Hele size karşı hemen her takım bekleme oyunu oynuyorsa, önemi daha da artıyor duran topların.
Onun için diğer hava hakimiyeti yüksek oyunculardan beklenildiği gibi, Yalçın’ın da bu tür ekstralarına ihtiyaç var.
Rakibin yerleşik savunmasının dengesini bozup, bu tip oyuncuları açığa çıkaracak duran top varyasyonlarının katkıları ile tabii.